barınamıyoruz!




    Herkese tekrar merhaba, bu ay aslında üniversitedeki yaşam alanınızda ihtiyacınız olabilecek ve yanınızda bulundurmanızı tavsiye edeceğim ürünlerden bahsedecektim. Fakat bir çok arkadaşımızın şu anda bir yurdu ya da kalabilecekleri bir yerleri olmadığı için daha öncelikli gördüğüm bu konudan bahsetmek istiyorum. 

    Tam 4 yıldır okuluma yakın bir mahallede ev arıyorum. Üniversitemden bahsettiğimde bana en çok sorulan sorulardan biri nerede kaldığım ya da yurdumdan memnun olup olmadığım. Yurdumun konumunu ve buradaki rahatlığımı seviyorum. Bu ayrı bir şey. Ben üniversitemin bünyesindeki, pek çok arkadaşıma göre oldukça iyi standartlara sahip ve fiyatı gerçekten çok da düşük olmayan bir yurtta kalıyorum. İçtiğim sudan çay suyuma, yemeğime kadar ek ücretlerle fiyatlandırılan bir yurt burası. Ailem bu ihtiyaçlarımı karşılayabildiği için aslında çok şanslı bir konumda olduğumun farkındayım. Ama ben temel yaşam ihtiyaçlarımı karşılamak için ailemin ve yaşıtlarımın bu kadar yüklü paralar vermek zorunda kalmasına karşıyım. Firmaların sadece zorunda olduğumuz konaklama ihtiyacımızdan daha fazla kazanç elde etmek için ülkenin ekonomik durumunu bahane ederek bu kadar yüksek fiyatları öğrencileri ve aileleri karşılamak zorunda bırakması bana göre çok büyük bir aç gözlülük.

    Üniversite hayatım boyunca bu çevrede evlere bakıyorum. Ev ararken sadece 3 kriterim var. Okuluma gidebilmem için okuluma ve ulaşım araçlarına yakın olması, deprem olursa yıkılmaması ve güvenlikli olması. Bu 3 kriter de gayet insani kriterler olmasına rağmen bu kriterlerdeki evlerin kira fiyatlarının 5000 lira gibi bir sınırdan başlaması, çoğu evin başlığında ultra lüks yazıp evin 30 - 40 yıllık hiç tadilat görmemiş olmasına rağmen yüksek miktarlarda kiralar ve şartlar istenmesi benim yıllardır her gün dışarıdan ya da yemekhaneden yüksek ücretlerle yemek yememe, dışarıda yediğim yemeklerse hem beslenmeme hem de vücut sağlığıma zarar vermesi anlamına geliyor. Yani ben sadece içerisinde kendimi güvende hissedebileceğim bir yerde yaşadığım için sağlığımdan ve paramdan vazgeçiyorum. Ben lüks bir ev istemiyorum. Ben temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabileceğim ve bunu yaparken de sağlığımdan fedakarlık etmeyeceğim bir yaşam istiyorum. 

    Bunun yanında ben mimarlık ve tasarım fakültesi öğrencisiyim ve bunun ne kadar pahalı bir bölüm olduğunu, her hafta ders araç ve gereçlerine verilen paraların diğer bölümdeki arkadaşlarımıza nazaran çok daha zorlu bir süreç olduğunu sadece biz biliyoruz. Hatta bu durum öyle bir seviyeye geldi ki sadece ders araç gereçlerinin masrafını karşılayamadığı ya da kalacak yeri olmadığı için büyük emek ve hayallerle kazandığı okulunu bırakmak zorunda kalan insanlar görüyorum. Bunları görmek, duymak, etrafındaki gelişmeleri takip etmeye çalışan, bilinçli bireyler olarak kendimizi yetiştirmeye çalışan insanlar olan bizler için o kadar büyük bir acı ki. Bu nedenle sabah yurdumun önünde yerleşmeyi bekleyen şanslı sayabileceğimiz arkadaşlarımı gördüğümde bu yazıyı yazmaya karar verdim. 

    Biz bu dünyadan çok fazla şey istemiyoruz. Yeterli yurt - apart olmaması, ev sahiplerinin bu durumdan faydalanıp kira fiyatlarını okulların açılacağını öğrendikleri gece 2000 TL arttırmaları bizim sorunumuz olmamalı. Bu nedenle de "Barınamayanlar" ın yurt sayısının arttırılması ve öğrencilere verilen evlerin kiralarının özellikle arttırılmasına karşı çıktıkları hareketlerine herkesin göz atmasını istiyorum. Bu bir otoriteye karşı çıkmak ya da huzuru bozmak istediğimiz anlamına gelmemeli. Bizler yaşadığımız sorunları dile getirip paylaşabilmeliyiz ki yaşadığımız zorluklar bilinsin ve buna bir çözüm üretilsin. Haklı olduğumuz bu noktada haksız duruma düşmemeyi umarak bu sektördeki insanları duyarlı olmaya ve herkesin bu konuda elinden geleni yapmasına davet ediyorum. Eğer gelecek bizsek, bize güzel bir gelecek inşa etme fırsatını şimdi verin!

Yorumlar

Popüler Yayınlar